10 Ekim 2016 Pazartesi

SONSUZ

    Sonu olmayan şeylere sonsuz deriz öyle değil mi? Sonsuzluk dediğimiz kavram o kadar derin ki dibi olmayan bir deniz gibi. Ama hayatımızda her şeyin bir sonu var. Mesela bir canlının hayatı. Bir filim. Bir kitap. Bir inşaat. Hepsinin bir sonu var ne kadar uzun olursa olsun sonsuz değiller. Aynaları ele alırsak, iki aynayı karşı karşıya getirdiğimizde sonsuzluğu görürüz öyle değil mi? Sonsuzluk gördüğümüzü zannederiz mi demeliydim. Aynanın karşısına geçtiğinizde arkanızda da bir ayna varsa siz belli açıdan baktığınızda sonsuzluğu gördüğünüzü zannedersiniz çünkü tam olarak gerçek sonsuzluğu görmek için aynaların aynı hizada durması ve sizin de iki aynanın tam ortasında olmalısınız. Ancak bu durumda ise kendi yüzünüzün arkasını göremezsiniz. Yani tam olarak gerçek sonsuzluğu orada da göremezsiniz. Gördüğünüzü zannedersiniz yalnızca. Çünkü çok az bile kaysanız sonu olan bir perspektif görüsünüz sadece.
    Fark edemeyeceğiniz kadar uzakta sonlandığından siz onu fark etmezsiniz. Sonsuzluk der geçersiniz. Ama gerçek sonsuzluğu görmek için tamamen transparan bir bedene sahip olmanız gerekir bu da görünmez insan anlamına gelir.
    Yani kısacası, sonsuzluğu görmek mümkün değil. Ancak sonsuzluk diye bir şey var mı? Bence var, ama tartışılır.

15 Eylül 2016 Perşembe

HAYVANAT MASALI

     Bir yıl, bir tavşan çayırda zıplıyormuş. Ama onun zıplamasından rahatsız olan bir kedi varmış. Kedi o kadar sinirliymiş ki tavşan artık dayanamıyormuş. Başlamış miyavlamaya: "hav! hav! hav!". Neden ötüyorsun öyle ben sana bir şey yapmadım ki! Demiş kedi. Ama tavşan durmamış. Anırmış da anırmış. Kedi de durur mu. O da başlamış. Bir başlamış bir görseniz! Sonunda başlaması bitmiiş. Tavşan da gıdaklamasıyla kalakalmış. Kedi de kanatlanıp uçmuuş gitmiş kara dağların eteklerine.

28 Ağustos 2015 Cuma

Dünyada Hayatın Başlangıcı

    Sizce Dünya'da hayat nasıl başladı? Bir düşünün nasıl gelinebilir ki. Başka gezegenlerdeki insanlar koloni olarak mı yolladı? Yoksa tanrısal bir güç mü bizi var etti? Veya uzaydan gelen bir gök tşlarının üzerindeki mikroorganizmalar bitkileri ve dinazorları, sonra onları öldüren ve nesilerini tüketen başka mikroorganizmalı göktaşları gelip şimdiki canlıları mı oluşturdu? Bilemeyiz. Aslında uzaylılar da bir deney gibi de bizi buraya koymuş olabilirler. Bunu bilemeyiz. Çünkü insan beyni bunu anlayacak kapasitede değil ama gelişiyor. Yeni bilgiler ile kapasite genişliyor 1000 yıl önceki insan beyniyle şimdiki farklı. Mutlaka o seviyeye gelecektir. Yani... Umarım ;))

4 Şubat 2015 Çarşamba

PLANLI İŞ

    Bir işi planladığımızda, o işi daha önceden düşündüğümüzde işi çok daha iyi yaparız. Kimisi hayatının her anını planlar, kimi ise olacakları bekleyip hayata karşı bodoslama gider. Siz siz olun hayatın planını yapmayı unutmayın. Böylece hayat tecrübeniz artar ve bir çok kişiden daha rahat ve kolay bir hayatınız olur.

22 Kasım 2014 Cumartesi

GÜVENİLİRLİK

    Bir kişiye ne kadar güvenebiliriz? En çok tanıdığımız kişilere güveniriz değil mi? Sokakta gördüğmüz bir adama güvenemeyiz. Ama aslında her zaman her an içimizde bir kuşku vardır. İşte bu kuşku bizi hayatta tutar. Ev sallandı acaba deprem mi olacak? Kapıyı kitledim mi kontrol edeyim.  Yıllardırbu bizi hayatta tutmuştur. İlk adamları bile duydukları sesten dolayı silahlanıp mamut saldırısına hazırlanmalarının sebebidir kuşku. Aslında herkeste az bir paranoya vardır. Tam olarak güvenemeyiz hiç kimseye. Bana söyleyin sonuna kadar %100 güvenilir biri var mı? En çok güveneceğinize bile tam olarak güvenmiyorsunuzdur. En fazla %99 ama %100 değil.

17 Kasım 2014 Pazartesi

GERÇEK BİR BÜTÜNLÜK OLMAK

    Gerçek bir bütünlük olmak için o bütünlüğün gerçekten parçası olmak gerekir. İnsanlar gelişmek için bir takım gruplar(şirketler) kurup para kazanmaya çalışıyor.  Karınlarını  doyurmaya çalışıyorlar. Halbuki herkes bir birlik, bütünlük olsa hem herkes kazanacak hem rekabet azalacak. Rekabet azalırsa hırs, hırsın getirdiği öfke, öfkenin de getirdiği düşmanlık azalacak. Rekabet sevenler, yapmayın bu gidişle düşman kazanırsınız. Tabii spor müsabakaları hariç. Orada kimse düşman olamaz. Rekabet olsa bile.

DOST

    Dostluk ile arkadaşlık ayrıdır. Kimse asla dostunu yarı yolda bırakmaz. İstese de bırakamaz. Ama arkadaş istese bırakabilir. Arkadaşım dersin bırakırsın. Tabii onunla çok iyi anlaşabiliyor olabilirsin. Ama arkadaş her zaman kötü gününde yanında olamayabilir. Tabii olur ama her zaman değil. Dost iyi günde kötü günde her zaman yanında olur. Hiç değilse içinden olma isteği fışkırır. Arkadaş ile samimi olunursa dost olunmuş olunmaz. Arkadaş ile bağlı olunmalı. Ona gerçekten çok sevgi duyulmalı. Bugünün değişiyle "kanka"olunmalı. Dostluk budur.